Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları
Özlem Aytekin
Anonim şirketler nitelikleri itibarı ile sermaye şirketleri olup kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konularda faaliyet gösteren şirketlerdir. Bu tür şirketlerin ortak amacı kâr elde etmek ve elde edilen bu kârı ortaklar arasında paylaştırmaktır. Anonim şirketlerin bu özelliği dolayısıyla pay sahibinin kâr payı hakkı vazgeçilemez, bir kararla bertaraf edilemez haklardandır. Kâr payı hakkı pay sahibinin rızası ile dahi olsa kaldırılamaz, pay sahibi bu hakkından feragat edemez.
Kâr dağıtımına gidilebilmesi için ise bazı koşullara ihtiyaç olup öncelikle kâr dağıtımının genel kurulun münhasır yetkilerinden olması hasebiyle bu hususta esas sözleşme ile genel kurul tarafından belirlenecek kâr dağıtım politikaları ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun bir genel kurul kararı alınması gerekir.
Her pay sahibi, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem kârına, payı oranında katılma hakkına sahiptir. Kâr payı ise esas sözleşmede aksine bir hüküm yoksa pay sahibinin sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak hesap edilmektedir. Diğer taraftan esas sözleşme ile payların bazı türlerine imtiyaz hakkı ve özel menfaat tanınması da imkân dâhilinde olup SPK ve ilgili mevzuat hükümleri saklıdır.
TTK'ya göre yıllık kârın yüzde beşinin, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçe olarak ayrılması zorunlu olup uygulamada bu tür yedek akçeye birinci tertip kanuni yedek akçe denilmektedir. Pay sahiplerine verilmek üzere yıllık kârın yüzde beşi oranında ayrılacak olan ve birinci temettü olarak da adlandırılan kâr payı ise ancak birinci tertip kanuni yedek akçenin ayrılmasından sonra mümkündür.
Genel kanuni yedek akçeler, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaştıktan sonra da TTK 519/2'de belirtilen "a) Yeni payların çıkarılması dolayısıyla sağlanan primin, çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler için kullanılmamış bulunan kısmı, b) Iskat sebebiyle iptal edilen pay senetlerinin bedeli için ödenmiş olan tutardan, bunların yerine verilecek yeni senetlerin çıkarılma giderlerinin düşülmesinden sonra kalan kısmı, c) Pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payı ödendikten sonra", kârdan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onu genel kanuni yedek akçeye eklenir. İkinci tertip kanuni yedek akçe olarak nitelendirilen bu yedek akçe de net dönem kârından ayrılmakta; birinci tertip kanuni yedek akçeden farklı olarak bir sınırı da bulunmamaktadır. İkinci tertip kanuni yedek akçenin ayrılabilmesi için birinci tertip kanuni yedek akçenin ayrılmış olması ve kalan net dönem kârından, pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payının ödenmiş olması gerekir.
Esas sözleşme ile yedek akçeye yıllık kârın yüzde beşinden fazla bir tutarın ayrılacağı ve yedek akçenin ödenmiş sermayenin yüzde yirmisini aşabileceği hakkında hüküm konulması mümkün olduğu gibi başka yedek akçeler ayrılması da öngörülebilir ve bunların özgülenme amacıyla harcanma yolları ve şartları da belirlenebilir.
Anonim şirket genel kurulu; aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse veya bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir.
Keza esas sözleşmede hüküm bulunmasa bile genel kurul, şirketin işçileri için yardım sandıkları ve diğer yardım örgütleri kurulması veya bunların sürdürülebilmesi amacıyla veya diğer yardım ve hayır amaçlarına hizmet etmek üzere, bilanço kârından yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir.
Pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı, kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrıldıktan sonra, net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir. Dağıtılacak kâr payı tutarındaki üst sınır ise yasal kayıtlarda yer alan ilgili kâr dağıtım kaynaklarının dağıtılabilir tutarından ibarettir.
Netice olarak; kâr elde etmek ve elde edilen bu kârı ortaklar arasında paylaştırmak amacıyla kurulan anonim şirketlerde kâr dağıtımının yapılabilmesi, TTK ve ilgili mevzuatta belirtilen şartların eksiksiz yerine getirilmesine bağlıdır. Bu bağlamda öncelikle yıllık bilançoya göre kâr elde eden anonim şirkette kârın dağıtımına ilişkin genel kurulu kararı alınması, birinci tertip kanuni yedek akçenin ayrılması ve kalan net dönem kârından pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payının ödenmiş olması, akabinde de ikinci tertip kanuni yedek akçenin ayrılması gerekir. Esas sözleşme ve genel kurulu kararı ile başka yedek akçe ayrılmasına karar verilmemiş ise net dönem kârından birinci tertip kanuni yedek akçe, birinci temettü ve ikinci tertip kanuni yedek akçe düştükten sonraki bakiye tutar ise anonim şirketin pay sahiplerine ödeyeceği ikinci temettünün en üst sınırını oluşturacak, pay sahiplerinin toplamda alacağı kâr payı ise birinci ve ikinci temettünün toplamından oluşacaktır.
Kaynakça
1. Prof. Dr. Erol Ulusoy, Anonim Şirketlerde Bireysel ve Azınlık Pay Sahibi Hakları, sy. 100-101
2. Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar Hukuku I, Bilgili/Demirkapı, sy.515
3. Prof. Dr. Erol Ulusoy, Anonim Şirketlerde Bireysel ve Azınlık Pay Sahibi Hakları, sy. 104