Finansal Ve Operasyonel Yeniden Yapılandırma

Ahmet Yum



 

YENİDEN YAPILANDIRMA KAVRAMI


Yeniden yapılandırma; bir işletmenin organizasyon yapısının bilimsel yönetim prensiplerine göre gözden geçirilmesi, aksayan ve/veya eksik olan yönlerinin düzeltilmesi ve mevcut şartlarda, amaçlara yönelik olacak ve en verimli şekilde işletilecek bir biçime kavuşturulması için yapılan çalışma olarak tanımlanmaktadır.

 

Kurumsal yeniden yapılandırma ise bir şirketin değerinin artırılması için mali yapısında, yönetiminde, mülkiyetinde veya ticari portföyünde şirketin pay sahipleri ve alacaklıları bakımından yapılan köklü değişiklikleri ifade etmektedir. Kurumsal yeniden yapılandırma ile ulaşılmak istenen sonuç, varlığını sürdürebilecek durumda olan şirketlerin yeniden yapılandırılması, buna karşılık varlığını sürdüremeyecek durumda olan şirketlerin tasfiye edilmesi, mali sektörün güçlendirilmesi, uzun dönemli ekonomik büyüme için gerekli koşulların sağlanmasıdır.

 

Kurumsal yeniden yapılandırmanın ise finansal ve operasyonel olmak üzere iki yönü bulunmaktadır. Finansal yeniden yapılandırma genel olarak; aktif ve pasif kalemlerinin yeniden yapılandırılması, ek kredi alınması, nakit akışının düzenlenmesi, borçların yeni bir ödeme planına bağlanması, şirketin yaşatılması amacıyla hisselerinin bir kısmının borçlarına karşılık olmak üzere alacaklılar tarafından alınarak şirket yönetiminde yer alması v.s. gibi yöntemleri içermektedir. Operasyonel yeniden yapılandırma ise; kurumsal yönetimin iyileştirilmesi, birleşme ve devralma, bir şirketin borçlanılarak satın alınması, şirketin bir bölümünün satılması, şirket bölünmesi, ana şirkete bağlı şirket arasında hisse senedi takası, şirketin bazı birimlerinin satılması veya karlı olmayan birimlerinin kapatılması, harcama ve işgücünde kısıtlamalara gidilmesi v.s. gibi yöntemlerden ibarettir.

 

FİNANSAL YENİDEN YAPILANDIRMA HUSUSUNDA UYGULAMA


Ülkemizde yeniden yapılandırmaya ilişkin ilk çalışma olan ve temellerini Londra Yaklaşımı'ndan alan İstanbul Yaklaşımı'nda, Türkiye Bankalar Birliği tarafından hazırlanan ve Haziran 2002'de uygulamaya konulan "Finansal Yeniden Yapılandırma Programı"(FYYP) ile finansal darboğaz yaşayan üretici şirketlerin iflas etmeleri engellenerek, katma değer yaratmaya devam etmeleri ve mali kesime olan geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri amaçlanmıştır.

 

İstanbul Yaklaşımı'nın ardından ise Türk Hukuk sisteminde uzun süredir mevcut olmakla birlikte 17.07.2003 tarihli 4949 sayılı Kanun'la işler hale getirilen iflasın ertelenmesi ve ayrıca konkordatoya ilişkin hükümlere yer verilmiş, akabinde de 12.02.2004 tarihli 5092 sayılı Kanun'la uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmaya ilişkin hükümler İİK'ya eklenmiştir.

 

Sayın hocam Prof. Dr. Selçuk Öztek'in de ifade ettiği üzere "Bir kere, iflasın ertelenmesi kurumu bir "yeniden yapılandırma" çaresi değildir. Esas fonksiyonu konkordatoya ve uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılmasına giden yolu açmak"3 iken ne yazık ki konkordato ve uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma kurumuna ilişkin düzenlemelerin ihtiyaca cevap vermemesi sebebiyle iflasın ertelenmesi yegane çare olarak görülmüştür. Bu durum İİK'da 28.02.2018 tarihli 7101 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle iflasın ertelenmesi yürürlükten kaldırılarak konkordato kurumu ön plana çıkartılmasına kadar sürmüştür. Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma kurumu ise gereken ilgiyi yine görmemiştir.

 

Türkiye Bankalar Birliği ise 16.07.2021'de yaptığı kamuoyu duyurusu ile İstanbul Yaklaşımı sonrasında finansal yeniden yapılandırma süreçlerinin daha etkin işlemesini teminen yürürlükte olan Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları'nda (Küçük ve Büyük Ölçekli Uygulama) değişiklikler yaptığını açıklamıştır.4 Böylece banka ve diğer finansal kurumlara borçlarını ödemeye niyetli olan, ancak gelir-gider dengesi bozulduğu için edimlerini yerine getiremeyen şirketlerin geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine imkân verilmesi amaçlanmıştır.

 

Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları'nın amacının ise5; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun Geçici 32 nci maddesi ve buna ilişkin mevzuat uyarınca banka ve diğer finansal kurumlara borç geri ödemelerinde geçici sorun yaşayan veya sorun yaşaması muhtemel görülen ticari kredi borçluları hakkında kredi borçlarının vadelerini uzatmak (K. ve B. Ölçekli); kredilerini yenilemek (K. ve B. Ölçekli); 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 9/1-b hükümleri saklı kalmak kaydıyla ilave kredi vermek (B. Ölçekli); borçlarından kaynaklı anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kâr payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek veya bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek, teminat azaltmak (K. ve B. Ölçekli); borçlarından kaynaklı anapara, faiz veya kâr payı alacaklarını kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, borçları özel amaçlı şirketler ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan yatırım fonlarına aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait ayni değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak (K. ve B. Ölçekli), bilanço dışına çıkarmak (B. Ölçekli); kredi borçlarına ilişkin olarak diğer Alacaklı Kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak (K. ve B. Ölçekli) şeklinde alınacak tedbirlerle, borçluların geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkân verilmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir.

 

OPERASYONEL YENİDEN YAPILANDIRMA


Operasyonel yeniden yapılandırma ise finansal açıdan zorluk yaşayan şirketlerin durumlarının iyileştirilmesi, finansal sorunu bulunmayan şirketlerin ise karlılık ve verimliliğini artırmak için başvurulan bir yapılandırma yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tür yapılandırmada şirketlerin faaliyette bulunduğu sektör, ciro, risk gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenen erken uyarı sinyallerinin doğru yorumlanması neticesinde sorunun ve kaynağının tespit edilmesi; akabinde de kurumsal yönetimin iyileştirilmesi, birleşme ve devralma, bir şirketin borçlanılarak satın alınması, şirketin bir bölümünün satılması, şirket bölünmesi, ana şirkete bağlı şirket arasında hisse senedi takası, sermaye artırılmadan yeni hisse senedi çıkarılması, bazı birimlerinin satılması veya karlı olmayan birimlerinin kapatılması, harcama ve işgücünde kısıtlamalara gidilmesi gibi maliyet düşürücü yöntemlerle şirket için en uygun yöntemin belirlenmesi amaçlanmaktadır.

 

SONUÇ


Finansal ve operasyonel yeniden yapılandırmanın başarıya ulaşması öncelikle ekonomik istikrarın sağlanmasına, yapılandırma hususu ile yakından ilgili yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesine/revize edilmesine, şirketin gerçek mali durumunun anlaşılabilmesi için uluslararası standartlarla uyumlu muhasebe kayıt sisteminin uygulanmasına, kurumsal yönetim ilkelerinin yerleştirilmesi ve iyileştirilmesine ve belirtilen hususlarda ihtisas sahibi profesyonellerden gereken desteğin alınmasına bağlıdır. 

 

Footnotes

Yalçın Tiftik, Yönetim ve Reorganizasyon sy. 157

Pelin Ataman Erdönmez, Ekonomik Kriz Sonrası Kurumsal Yeniden Yapılandırma Süreci (Ekonomik), sy. 67

Prof. Dr. Selçuk Öztek, TBB'nin "İcra ve İflas Hukuku'nda Güncel Sorunlar" konulu konferansında sunulan tebliğ

Türkiye Bankalar Birliği'nin 16.07.2021 tarihli kamuoyu duyurusu

FYY Çerçeve Anlaşması Büyük Ölçekli Uygulama-Temmuz 2021, FYY Çerçeve Anlaşması Küçük Ölçekli Uygulama-Temmuz 2021