Uygulamada İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP :
GENEL OLARAK :
Rehin hakkı, bir taşınır veya taşınmaz ya da bir başka hak üzerinde kurulan ve alacak yerine getirilmediği takdirde, hak sahibine öncelikli olarak bu taşınır veya taşınmaz ya da bir başka hakkı paraya çevirmek ve elde edilen meblağdan öncelikle alacağını tahsil etme yetkisi veren sınırlı bir ayni haktır. İcra ve İflas Hukukunda alacağı rehinle temin edilmiş bir alacaklının, alacağını cebri icra yolu ile almak istemesi halinde, önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte bulunması zorunludur. Rehnin taşınmaz üzerinde kurulması hali ise ipotek olarak adlandırılmaktadır.
İpotek, halen mevcut bir alacak için veya henüz doğmamakla birlikte ileride doğması kesin ya da doğması muhtemel bulunan bir alacak için de kurulabilir. Alacağı ipotekle teminat altına alınmış olan alacaklı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip için gerekli belgelerden yoksun ise, başvurabileceği yol ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takiptir. Ancak bu gerekli belgeler olsa dahi yine de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe başvurabilir.
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA İLAMSIZ TAKİP :
Rehin alacağı veya rehin hakkı, bir ilama veya ilam niteliğinde bir belgeye bağlı değilse ve ipoteğin akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermiyorsa, rehin alacaklısının başvurabileceği takip yolu, ancak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takiptir (İİK. m. 150/h)
TAKİP TALEBİ
Takip talebinin, genel haciz yolu ile takiptekinden bir farkı yoktur. Yalnızca genel haciz yoluna ek olarak, ipotek edilen taşınmaz, üçüncü kişiye aitse üçüncü kişinin isim ve adresi de takip talebine yazılır. Ayrıca alacaklı, takip talebine ipotek akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi örneğini, bunun yanında ipotek, cari hesap veya kredi açma sözleşmesi gibi bir sözleşmenin teminatı olarak verilmişse, bu sözleşme ve bununla ilgili diğer belge ve makbuzların aslını veya örneklerini de takip talebine eklemek zorundadır. Takip talebi üzerine icra dairesi, satış işlemleri için hazırlıklara başlar. Bu amaçla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu gösteren belgeleri getirtir ve takibin kesinleşmesini beklemeksizin re'sen kıymet takdiri yapar. Takip talebini alan icra müdürü, borçluya ve ipotekli ve ipotekli taşınmaz sahibi üçüncü kişiye bir ödeme emri gönderir.
ÖDEME EMRİ
Ödeme emrinde; takip talebindeki kayıtlar, ödeme süresinin otuz gün olduğu, yedi gün içinde borca itiraz edilmez ve borç otuz gün içinde ödenmezse, alacaklının taşınmazın satışını isteyebileceği ihtar olunur ve ipotek hakkına itiraz edilemeyeceği yazılır. Ödeme emrinin gönderildiği adres, borçlunun tapuda görülen adresidir.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ VE TAKİBİN KESİNLEŞMESİ
Borçlu ve varsa ipotekli taşınmaz sahibi üçüncü kişi, yedi gün içinde icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir.(m.150) Bu itiraz ve itirazın sonuçları, genel haciz yoluyla takiptekiyle aynıdır. Ancak borçlu, bu durumda ipotek hakkına itiraz edemeyecektir. Çünkü ipotek hakkı resmi bir senetle ispat edilmiş vaziyettedir. Ayrıca belirtilmelidir ki alacaklar, taşınmaz rehni ile temin edildiğinden ve alacaklar hakkında zamanaşımı işlemeyeceğinden bahisle burada borçlu, zamanaşımı itirazında da bulunamayacaktır.
Borçlu, yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ve otuz gün içinde de borcu ödemezse veya itiraz eder ve itirazı iptal edilir veya kaldırılırsa, alacaklı, ipotekli taşınmazın satılmasını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren '' bir '' yıl içinde isteyebilir.
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA İLAMLI TAKİP
İlama koyulabilecek bir belgesi olan alacaklı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yoluna başvurabilir.
İCRA EMRİ
Alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yönündeki talebi üzerine icra müdürü, alacağın veya ipotek hakkının ilam ya da ilam niteliğindeki bir belgede tespit edilmiş olup olmadığını veya ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerip içermediğini araştırır. İcra müdürü, ayrıca ilamlı takip yolunda alacağın muaccel olup olmadığına da bakar. Belgelerin eksiksiz olduğunu ve alacağın da muaccel olduğunu tespit ettiğinde, borçluya ve ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye, birer icra emri gönderir. (İİK. m. 32; m. 149). İcra emri ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva etmesine bağlı olarak gönderilecekse, borçluya takip talebindeki kayıtların yanında, borcunu otuz gün içinde ödemesi, bu müddet içinde borç ödenmez ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılması kararı da getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını isteyebileceği ihtar edilir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte, borçlu borca ve ipoteğe itiraz etme hakkına sahip değildir. Fakat borçlu, takipten önce borcunu ödediğini ya da alacaklının kendisine mehil verdiğini ileri sürüyorsa, icra emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine icranın geri bırakılması talebi ile başvurabilir.
Kanunda, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin üç ayrı şekli düzenlenmiştir.
1- ALACAK VEYA İPOTEK HAKKI ya da HER İKİSİNİN BİR İLAM veya İLAM NİTELİĞİNDE BELGEDE TESPİT EDİLMİŞ OLMASI
Alacak veya ipotek hakkı veya her ikisinin bir ilam veya ilam niteliğindeki belgelerde tespit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair hükümler yani ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapabilir. Rehin alacaklısı takip talebi ile birlikte elindeki ilam veya ilam niteliğindeki belgeyi icra dairesine verir. Alacaklı, ilamlı icrada olduğu gibi burada da her icra dairesinde borçlu hakkında takipte bulunabilir. İpotek alacaklısının ilamlı takip talebini alan icra dairesi, borçluya ve varsa taşınmaz maliki üçüncü kişiye icra emri gönderir. Bu icra emri ile borçluya yedi gün içinde borcu ödemesi veya icranın geri bırakılmasına ilişkin bir karar getirmesi gerektiği, aksi halde ipotekli taşınmazın satılacağı ihtar olunur. İcra emrini alan borçlu, yedi gün içinde borcu ödemez ve icranın geri bırakılması hakkında bir karar da getirmezse, alacaklı taşınmazın satılmasını icra emrinin tebliğinden itibaren '' bir ''l içinde isteyebilir.
2- İPOTEK AKİT TABLOSUNUN KAYITSIZ ŞARTSIZ BİR PARA BORCU İKRARINI İÇERMESİ
İpotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi, ipoteğin paraya çevrilmesi, ipoteğin paraya çevrilmesinde özel olarak düzenlenmiş bir durumdur. Böyle bir durumda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılabilir. Burada adeta kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetlerinin, ilam niteliğinde belge sayılarak ilamlı icraya konu olmasına benzer bir düzenleme yapılmıştır.
3- KREDİ KURUMARI ile İLGİL ÖZEL DÜZENLEME
Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın icra dairesine ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması halinde tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar.
REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
Alacaklı, ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde taşınmaz rehninin satışını isteyebilir. Alacaklı bu süre içinde satış istemezse veya satış isteme talebi geri alınıp da bu süre için de yenilenmezse yapmış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip düşer. Bu bir yıllık satış isteme süresini geçiren alacaklının, eski takibe devam etmesi mümkün değildir. Takip düşmekle birlikte ipotek hakkı saklı kalır. İpotekli taşınmazın satışı,icra dairesi tarafından genel haciz yolundaki hükümlere göre gerçekleştirilir. Taşınmazlar, satış talebinden itibaren üç ay içerisinde icra dairesi tarafından açık artırma ile satılır. (İİK. m. 123).
İlamların takip konusu yapılabilmesi için, karar ve ilam harcının da ödenmiş olması gerekir. Harçlar Kanununa göre, taraflardan birisinin karar ve ilam harcını ödemesinden sonra ilam taraflara verilebilir. Yargıtay’ın ödenmeden alınmış bir ilamın icra dairesi tarafından icra edilmeyeceğine kararları mevcuttur. Zira icraya verilen mahkemenin hükmü henüz usul hükümlerine göre ilam niteliğinde değildir. Bu nedenle ilamların icrası yolu ile ilamın icrası istenemez. Ancak bu karar doktrinde eleştirilmektedir. Çünkü yazı işleri müdürü harç ödenmeden ilamı vermiş ise, bu ilam Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu 392. maddesi anlamında bir ilamdır. Ancak harç yatırılmadıkça bundan sonraki işlemlere geçilmemelidir(Harçlar kanunu m.27/3; 32).
“Harçlar kanununun 28. maddesine göre, “karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez” aynı kanunun 32. maddesi de “yargı işlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağını “ öngörmüştür. Harçlar kanununun bu hükümleri doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirdiklerinden re’sen dikkate alınması zorunludur. Olayda, infazı istenen karardan Harçlar kanunu uyarınca harcın alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde, harçlar kanununun 32. maddesi hükmünce, yargı işlerinden alınan harçlar ödenmedikçe, müteakip ,işlerin yapılamayacağı göz önünde tutularak “harç ödenmesi için mehil verilerek “ sonucuna göre işlem yapmak ve bu nedenle özel daire bozma kararına uymak gerekir”
KAYNAKÇA:
ipotek- Rehin ve Paraya Çevrilmesi, Enver Karmış
İcra İflas Hukuku ve İlgili Mevzuat, Hakan Pekcanıtez